{ "title": "Mikrositik Anemi", "image": "https://www.anemi.gen.tr/images/Mikrositik-Anemi-85.jpg", "date": "21.01.2024 02:27:02", "author": "Bekir İLBAĞI", "article": [ { "article": "Mikrositik Anemi, Kanda kırmızı kan hücreleri bulunmaktadır. Alyuvarların yapısında oksijenin taşınmasını ve bu hücrelerin kırmızı olmasını sağlayan hemoglobin bulunmaktadır. Akciğerdeki oksijen, bu hemoglobinin yapısına bağlanarak taşınır. Hemoglobinin kanda bulunması gereken miktarın altında olması neticesi anemi ortaya çıkar.

Mikrositik anemi: Mikrositik anemi, demir eksikliği anemisi, demir kullanımı anemileri, demir taşıma yetersizliği anemisi ve talasemiler'i (Akdeniz anemisi, doğuştan gelen hemolitik anemi) kapsar. Daha fazla demir eksikliğine has ve bedenin demir stokları giderek daha fazla tükendiğinde oluşan belirtiler kırılgan ve kaşık biçimdeki tırnaklar, şiş ve ağrılı dil, ağız köşelerinde çatlaklar ya da ülserasyonlar, buz ve pislikler gibi olağandışı, besin olmayan maddeleri yeme isteği gibi hastalık belirtileri vardır.

Demir, sağlıklı alyuvarların üretimi için gerekli bir temel elementtir. Alyuvarlar içinde oksijene bağlanan ve bu hücrelerin beden içinde oksijeni taşımasını sağlayan bir protein olan hemoglobinin 'hem' bileşeninin bir kısmını oluşturur. Bedenin ihtiyacına göre yeterli miktarlarda demir alınmadığında, bedende depolanmış demir kullanılmaya başlanır. Demir depoları bittiğinde daha az sayıda alyuvar yapılır. Neticesi, içlerindeki düşük miktarlardaki hemoglobin anemiye sebep olur.

Kansızlığın en yaygın sebebidir. Çoğunlukla kan kaybından kaynaklanır. Belirtiler genellikle özgül değildir. Kırmızı kan hücreleri mikrositik ve hipokromikdir. Yüksek oranda serum transferini, düşük serum ferritini, düşük serum demiri, demir depolarında azalma oluşur. Teşhis konulmuşsa gizli kan kaybından çok şüphelenmelidir.

Toplam beden demiri sağlıklı erkeklerde 3.5 gram, kadınlarda ise 2.5 gramdır. Aradaki fark beden büyüklüğü, düşük androjen düzeyleri ve bayanlarda adet görme ve gebelikle demir kaybı sebebiyle demir deposu yokluğundan kaynaklanmaktadır. Demir düodenum ve jejunumun üst bölümünde emilir. Demir en iyi ferröz olarak emilir. Askorbik asit demir emilimini artırır. Sebze lif fitatları, çay tannatları, polifenoller, fosfoproteinler, kepek ve bazı antibiyotikler demir emilimini azaltır.

Gıdalarla alınan 6 gram demir yeterlidir. Erişkinlerde 15 mg/gün diyet demirinin yalnızca 1 mg'ı emilmektedir. Demir, transferin ardında bir proteine bağlanarak taşınır. Kullanılmayan demir transferiyle iki tip depo havuzuna aktarılmaktadır. En önemlisi ferritin'dir. Aktif demir depo kısmı karaciğer, kemik iliğinde ve dalakta, eritrositlerde ve serumda bulunmaktadır.

Tedavisi: Mutlaka sebebi araştırılmalıdır. Demir yemekten bir saat önce alınmalıdır. Gıdalar ve antiasidler demir emilimi azaltabilir. Günde 1-2 defa verilen 60 mg elemental demir yeterlidir. Ferröz sulfat, glukonat, fumarat ya da sakkarid demir kullanılabilir. Askorbik asit ya da portakal suyu demir emilimini artırmaktadır. Oral demir alımı en az 6 ay sürdürülmelidir. Oral olarak tolere edemeyen bireylere damar ya da kas vasıtasıyla parenteral demir kullanılır. Tedaviden ilk iki hafta sonra haftada 0.7-1 gram Hb yükselir. Anemi iki ay içinde düzelmelidir. Hb artmazsa altta yatan nedenin devam ettiği, teşhisin gözden geçirilmesi ve yeniden değerlendirilmesi gereklidir.
" } ] }